İlk Karşılaşma

x
Opélia Ryan Nate Archibald

Olay # Yeni kız Opélia ve Nate'in ilk karşılaşması.
Zaman # Öğle tatili 12.30
Yer # Okul Koridoru
Yeni bir okul. Bu benim için büyük bir değişim olmuştu. Aailemin beni bu okula göndermesinin sebebini bilmiyordum. İyi ve özel bir oklu olması mı? Eski okulumda öyleydi belki de bu okuldan bile iyidi. İşin garip yanı ise yatılı olarak kalmamdı. Aile için sorunlar yüzünden sonunda bu duruma düşmüştük. Babam ve annem son kavgalarından sonra epeyi bir değişmiş ve sonunda beni evden gönderip sorunlarını yanlız halletmeleri gerektiğini düşünmüş olmalıydılar. Ya da bunlar sadece benim kafamda kurduğum şeylerdi.
Diğer zengin ve züppe kızlara karşılık ben öyle biri değildim. Orta halli bir aile olarak da yaşamıştık sonra babam diğer ülkelerle antlşamlar, takaslar, ekonimik kazanç derken New York'un en zenginlerinde dördüncü sıraya ulaşmıştık. Artık azımsanmayak kadar bol paramız vardı. Okulun koridorunda diğer kızlar gibi defilede yürüyomuşcasına değil de normal bir genç kızın yürüyüşü gibi yürüyordum. Yani kıvırtmayan ve erkeklere cinsel sinyaller göndermeyen biri gibi. Ama koridorun diğer tarafında ki çocuğu gördüğümde kendime çeki düzen vermem gerektiğini anlamıştım.
Yanında ki diğer erkekler ile konuşuyordu ve beni farketmemişti. Şimdilik. Elimde ki büyük kırmızı çantamı açtım ve küçük antika işi aynamı çıkardım. Klipsine hafifçe bastım. Ayna zorlanmadan açıldı. Her zamanki gibi annemin söyleyiş tarzıyla mükemmel görünüyordum. Aynayı yeniden çantama attım ve koridora döndüm.
Aman tanrım! Oğlan bana doğru yaklaşıyordu.

"Hey, Naty."
Sesimi duyunca bana döndü. Gülümseyerek, kıvırta kıvırta ona doğru yürüdüm.
"Ne yapıyorsun bakalım?"
Sonra yanındaki kızı farkettim. O kızı daha önce hiç görmemiştim (ki ben okulun tamamını tanıyorum.) Kız... Hoştu. Hatta güzeldi. Ama Nate'in yanında ne işi vardı?
"Hey, selam."
Yeni kız. Acaba nasıl biriydi? Utangaç, masum ve ezik, belki.
"Selam," dedi gülümseyerek. "Adım Opélia, Opélia Ryan."
"Belinda Marjoline Andrews. Bu okulun başını ben çekiyorum. Memnun oldum."
"Ben de."
Sonra göz ucuyla Nate'e baktım.
"Sanırım Nate sana okulu gezdiriyor." Evet, okulu gezdirecek, sonra da kızı götürecekti. Onu çok iyi tanıyordum.

Okulun kraliçesinin kim olduğu belli olmuştu? Ya da öyle olduğunu sanan. Ama kız hoşuma gitmişti. Yani lider ruhlu. Belki de onunla iyi geçinebilirdim kim bilir? Belki de eski Opélia'yı uyandıracak kız bu kızdı. Çekişmelerin, entrikaların olduğu ortamları özlemiştim ve Nate yayılanan uyuşturucu kokusu kafamı tamamen farklı düşünmeye zorluyordu. Sürtük olduğum günler. Güzel günlerdi ama geçmişte kaldı mı demeliyim. Hiç sanmıyorum. Sanrımı Opélia geri dönüyordu. Belki de böyle düşünmemi sağlayan uyuştucunun kokusuydu.
Belinda'ya şöyle bir baktım. Pürüzsün güzel bir teni vardı. Gözlerinin maviliği ise insanı hapis altına alıyordu. Belinda'nın gözleri Nate'in üzerindeydi. Ama sanki beni de izliyormuş gibi hissediyordum. Bakalım bu işin sonu ne olacaktı?

Belinda, Nate'in diğer koluna girdi ve koridorda yeniden yürümeye başladık. Uyuştucu kokusu zalmıştı ve kafam normale geliyordu. Nate'de kendini toparlamış gibiydi. Belinda ve Nate aralarında konuşuyorlardı. Tam olarak neden bahsettikerlini bilmiyordum. Kendimi şöyle bir toparladım ve konuşmalarına kulak misafiri oldum. Belinda, onları dinlediğimi anlamıştı. Belinda'nın yerine geçmiş bir kızdan bahsediyorladı. Kötü. Eski kraliçenin yerine geçmek ve sonra kraliçeyi kabul etmemek. Her kimse Belinda'dan çekeceği vardı.

Kendimden bahsetmek. Güzel soru Nate. Bir düşünelim bakalım. Geçmişiim kabarık ve dopdolu bir dosya. Buraya gelmeden önce New York'ta okuyordum ve on beş yaşından beri sürtüklük yapıyor ve entirka peşinde koşuyordum. Okulumda kraliçe değildim ama zaten kraliçe olan bir da yoktu bu yüzden popülerlik ve diğer herşey benim elimdeydi. Sonra ne oldu?
Çuvalladım. Kötü alışkanlıklar boğazıma kadar dolmuştu ve beni bırakacak gibi değildi bu yüzden hepsini bıraktım. Okul değişimi, aile sorunları derken işte buradyım ve eski kimliğime geri dönmeyi planlıyorum.
Nate ve Belinda benden cevap bekliyorlardı.
''Uzun ve kabarık bir dosya. Ne öğrenmek istiyosan onu sor bence.''

Lauren ve Belinda'nın arasında geçen soğuk rüzgarla ürpermeme neden olmuştu. Demek Belinda'nın yerini kapan ve kraliçeyiliğini ilan eden kız bu kızdı. Aslında Lauren'de hoş ve iyi bir kıza benziyordu. O sırada arkamızda kırmızı saçlı ve çömez havalı bir kız belirdi.
''B çabuk gel sanırım bir sorun var!'' dedi. Nate, kıza ne oldu bakışı atarken kız dudağını kemiriyordu. Arkasına döndü ve Belinda'yı bekledi. Nate boşta kalan elini göstererek Lauren'ne döndü.
''Peki sen bize eşlik edermisin?'' diye sordu. Lauren, Nate gülümsedi ve koluna girmek için hamle yaptı.
''Büyük bir zevkle. Eee. Nerde kalmıştınız?'' diye sordu. Koridorda yeniden yürümeye başladık. Arkamda Belinda'nın bakışlarını hissedebiliyordum.

"Off... Ne var Sabrina?!"
Beni onların yanından ayırdığı için ona kızmıştım.
"Unuttun mu? Cezanız bu gün başlıyor!"
"Lanet olsun!" dedim. "Nate bu işi halledeceğini söylemişti ama hala Lia ile ilgileniyor."
"Müdür size okul bittiğinde, kalacağınız odayı gösterecekmiş. Öyle duydum."
"Lanet olsun!" diye tekrar ettim. "Ben Lauren'i çağırayım."
Hızlı adımlarla tekrar üçlünün yanına döndüm ve Lauren'i kolundan tutup çekmeye başladım.
"Düşündüm de, şu cezayı konuşmanın tam zamanı. Benimle gel."
Lauren isteksiz bir şekilde benimle birlikte yürümeye başladı. Nate ve Lia'ya döndü ve "Siz devam edin," dedi...

Nate'in kolunda koridorda yürümeye devam ettik. Bell, Lau'yu kaptığı gibi cezaları hakkında konuşmka için zıt istikamette yürümeye başladılar.
''Buraya nereden geldim demiştin?'' diye sordu.
''New York'un tam merkezinden..''Bu sırada tırnağımla havaya bir çizgi çektim. Nate, gülmeye başlayaınca bende gülmeye başladım. Bu sırada koridorun sonuna gelmiştik. Nate bana döndü ve ellerimi sıkıca kavradı. Lau ve Bell'in bize doğru bakmakta olduğunu gördüm. Nate ne yapmaya çalışıyordu?